Kaş Escort Melis ile Sert Sikiş Gecesi

Kaş Escort Melis ile Sert Sikiş Gecesi

Kaş, Antalya’nın denize bakan, taş evlerle dolu sakin bir ilçesi. Gündüzleri dar sokaklarda turistler dolaşır, masmavi deniz ufukta parlar, hava tuzlu ve ılıktır. Yerel esnaf dükkanlarını açar, balıkçılar tekneleriyle limana döner, kafelerde çay ve kahve kokusu yayılır; burası huzurun ve doğanın buluştuğu bir yerdir. Gündüz saatlerinde güneş taş evleri ısıtır, sokak kedileri gölgede uyuklar, turistler deniz kıyısında fotoğraf çeker, hayat burada yavaş ve keyifli bir tempoyla akar. Dar yollar begonvillerle süslüdür, eski Rum evleri tarih kokar, herkes sahilde oturur, denizin tadını çıkarır. Ancak gece çöktüğünde, Kaş’ın sakinliği yerini başka bir atmosfere bırakır. Dar sokaklar canlanır, barlardan müzik sesleri yükselir, liman ışıkları yanar ve bu huzurlu ilçe, gizli arzuların patladığı bir sikiş alanına dönüşür. Gündüz huzur arayanlar, gece zevkin peşinde kaybolur; dalga sesleri, azgın inlemelerle karışır. İşte tam bu Kaş gecesinde, azgın escort Melis ile tanıştım. Melis, yirmilerinin sonunda, kısa siyah saçları rüzgârda dalgalı, esmer tenli, keskin bakışlı ve kalçalarıyla aklı çelen bir kadın. Sikine tutkun, sert sikişle coşan bir dişi; seni bakışlarıyla avlar, ağzıyla, amıyla, götüyle sikini ele geçirir. Onunla geçirdiğim gece, Kaş’ın deniz kokulu havasını bir sikiş maratonuna çevirdi ve bana Kaş Escort sikişin nasıl vahşi, sert ve doyumsuz olduğunu öğretti. Melis, sikini zincirleyen bir avcı; onun ağına düşersen sikini hazır tut, çünkü ya seni uçurur ya da tamamen bağlar.

Her şey Kaş’ın bir ara sokağında, eski bir taş evin girişinde başladı. Güneş batarken, sokak lambaları yanmaya başlamış, hava serinlemeye yüz tutmuştu. Melis’i kapıda gördüm, üzerinde ince bir şort, göğüsleri dar bir tişörtten taşmış, dudaklarında parlak bir ruj. “Kaş benim av saham,” dedi, sesi taşlarda yankılanarak, “ve ben sikini sert sikerim, kaçışın yok.” Gözleri karanlıkta parlıyordu, yüzünde azgın bir gülümseme vardı. Eve yürüdü, elini omzuma attı, “Burası huzur sanılır ama ben sikini anında coştururum,” diye kulağıma fısıldadı. Şortu sıyırıp avludaki tahta bir banka yayıldı, bacaklarını açtı; hava deniz kokusu, ter ve ıslak am kokusuyla doldu. Sikim ona doğru fırladı, eliyle beni yakaladı, “Sert ol,” dedi, ve amı sikime sürtündü. O an Kaş’ın sakin gecesi bir sikiş şölenine dönüştü; bank titredi, rüzgâr inlemelerine karıştı. Melis’in vahşi yanı patladı, sikimi sıktı, emdi, yaladı, ağzıyla çıldırttı. “Bu sadece başlangıç,” dedi, dudakları sikimin ucunda kayarken, “sikiş benim oyunum, sabaha kadar buradayız.” Avlunun taş zemini soğuktu ama Melis’in teni alev alevdi, bankın tahtaları gıcırdadıkça o sikimi bırakmadı, eliyle sıktı, ağzıyla oynadı, amıyla beni içine çekti. Gecenin serinliği tenine değmedi, her hareketi sertti, her nefesi sikimi daha çok istedi, avluda saatler geçti, Melis sikimi bırakmadı, bankta beni defalarca avladı.

Evin içine geçtiğimizde, Kaş’ın gizli enerjisi yükseldi. Taş evin içi loş bir ışıkla aydınlanıyordu, eski mobilyalar tarih kokuyordu, zemin soğuk ve nemliydi. Melis, bir koltuğa yayıldı, “Kaş’ta sikiş burada hızlanır,” dedi, ve tişörtü yere attı. Dolgun götü loş ışıkta parladı, sikimi çağırıyordu. “Bu evde sikini benden kurtaramazsın,” diye hırladı, koltuğa çöktü, bacaklarını sonuna kadar açtı. Oda ter ve ahşap kokusuyla dolarken, sikimi eline aldı, “Kaş’ta sik benim,” dedi, gözleri azgınlıkla parlıyordu. Koltuğun yayları gıcırdadı, Melis’in inlemeleri taş duvarlarda yankılandı; amı sikimi sardı, götü sikimi sıktı, her hareketiyle beni daha derinlere çekti. Sikimi ağzına aldı, emdi, yaladı, dişleriyle hafifçe sıktı, sonra amına geri bastırdı. “Daha bitmedi,” dedi, kahkaha atarak, “sikerim seni sabaha kadar.” Koltuk sallandı, ahşap zemin onun ritmiyle titredi, Melis sikimi bırakmadı, her dokunuşu sertti, her nefesi bir meydan okumaydı. Oda ısındı, terimiz koltuğa damladı, Melis’in enerjisi evin her köşesini doldurdu, saatler geçti, koltukta sikimi amıyla, götüyle, ağzıyla avladı.

Gece ilerledikçe Melis beni Kaş’ın bir sokağına, taş bir avluya çıkardı. Sokak lambaları loş bir ışık yayıyordu, taş duvarlar gecenin sessizliğini yansıtıyordu, rüzgâr denizden esip geliyordu. “Sokaklar benim sikiş alanım,” dedi, şortu yere attı, çıplak bedeni sokak ışığında parladı. Sikimi avladı, ağzına aldı, emdi, yaladı, “Beni durduramazsın,” dedi, sesi sokaklarda yankılandı. Taş zeminde ayaklarımız kayarken, Melis sikimi eline aldı, “Burada sikini alırım,” dedi, ve götünü bana çevirdi. Amı sikimi kavradı, her sikiş vahşiydi, her nefesi sikimi daha çok istedi. Sokağın sessizliği onun inlemeleriyle bozuldu, rüzgâr hızlandı, Melis’in teni terle kaplandı. Sikimi sıktı, amına sürdü, götüne bastırdı, “Sikerim seni bu sokaklarda,” diye hırladı, kahkahası taş duvarlarda yankılandı. Taş zemin onun adımlarıyla titredi, deniz kokusu teriyle karıştı, Melis sikimi bırakmadı, her hareketi bir zaferdi. Sokağın sonunda bir köşeye vardık, yıldızlar tepemizde parlıyordu, Melis yere yayıldı, “Devam et,” dedi, bacaklarını açtı, sikimi ağzına aldı, emdi, yuttu, sonra amına geri çekti. Sokak gecesi onun sikişiyle doldu, her çığlığı rüzgârı bastırdı, saatler geçti, Melis sokağın her köşesinde sikimi avladı.

Sabaha doğru Kaş’ın bir tepesine, eski bir evin terasına ulaştık. Aşağıda liman ve deniz uzanırken, hava serin ama Melis’in teni sıcaktı. Terasa çıktı, “Kaş’ta sikiş burada zirveye çıkar,” dedi, bacaklarını açtı, “ve ben sikini burada bitiririm.” Sikimi eline aldı, amına sürdü, “Huzur burada biter,” dedi, sesi terası doldurdu. Terasın taş zemini soğuktu, ama Melis’in enerjisi her şeyi ısıttı. Götünü bana çevirdi, sikimi sıktı, “Sikerim seni sabaha kadar,” dedi, ve amı sikimi yuttu. Her hareketi sertti, her inlemesi terasın taşlarında yankılandı. Terasta başladı, sonra içeri geçtik, yatağa yayıldı, sikimi ağzına aldı, emdi, yaladı, “Daha bitmedi,” dedi, kahkaha attı. Yatağın tahtaları gıcırdadı, Melis sikimi amına bastırdı, götüne sürdü, her pozisyonda sikimi bırakmadı. Rüzgâr terasın kapısını zorlarken, onun çığlıkları geceyi doldurdu, terimiz yatağa damladı, Melis’in azgınlığı Kaş’ın taşlarını titretti.

Son durak Kaş’ın liman kıyısıydı, dalgaların kayalara çarptığı tenha bir yer. Melis kayalara yaslandı, “Burada sikini fethederim,” dedi, ve amını açtı. Sikimi ağzına aldı, emdi, yaladı, yuttu; enerjisi dalgaları bile bastırıyordu. “Yavaşlık yok,” dedi, kahkaha attı, sesi denizin gürültüsünü ezdi. Kayaların soğuğu tenine değdi ama o yanıyordu, sikimi amına sürdü, “Sikerim seni bu limanda,” dedi, ve götünü bana bastırdı. Her sikiş bir dalgaydı, deniz sesi onun inlemeleriyle karıştı, Melis sikimi bırakmadı, her hareketi sertti, her nefesi sikimi daha çok arzuladı. Liman kıyısında saatler geçti, Melis kayadan kayaya geçti, sikimi elinden düşürmedi, amıyla oynadı, götüyle sıktı, “Bitireyim mi seni?” diye sordu, gözleri parlıyordu. Gece bitmek bilmedi, Melis’in enerjisi Kaş’ın sokaklarını, evlerini, limanını titretti.

Melis ile Kaş’ta geçen gece, dar sokaklardan limana uzanan uzun bir sikiş maratonuydu. Sikimi avladı, amıyla çıldırttı, götüyle esir aldı. “Sikiş benim krallığım,” dedi son olarak, dalgalar ayaklarını ıslatırken, teri kayalara damlıyordu. Sikinde dayanıklılık varsa, Melis seni bekliyor. Ama dikkat: Bu Kaş Escort, sikleri sert amıyla mahveder.


22 Mart 2025 tarihinde yayınlandı, 91 kez okundu

En Çok Okunan Yazılar

Tüm Yazılar »

KATEGORİLER